Neden Hâlâ Tuzlu Suyu Tatlı Suya Çevirmekte Zorlanıyoruz? Küresel olarak, yılda yaklaşık 4 trilyon metreküp tatlı su tüketiyoruz ve genel olarak hepimiz için yeterli miktarda su var. Yine de bölgesel kıtlık artıyor. Öyleyse neden kıtlıkları ve büyüyen su çatışmalarını hafifletmek için daha fazla tuzlu suyu arındırmıyoruz?
Sorun şu ki, suyun tuzdan arındırılması çok fazla enerji gerektiriyor. Tuz suda çok kolay çözünür, güçlü kimyasal bağlar oluşturur ve bu bağların kırılması zordur. Enerji ve suyu tuzdan arındırma teknolojisi bu nedenle pahalı olmakta.
Tuzdan arındırma konusunda kesin bir fiyat etiketi koymak da zor – bu sayı; işçilik ve enerji maliyetlerine, arazi fiyatlarına, finansal anlaşmalara ve hatta suyun tuz içeriğine bağlı olarak yerden yere değişiyor. Ancak yaklaşık olarak okyanustan bir metreküp (264 galon) tuzsuz su üretmek 2 dolara mal olabilir. Bu, iki kişinin tipik olarak evde bir günde kullandığı kadar ediyor.
Uluslararası Tuzdan Arındırma Birliği, 2007 yılı itibariyle dünya çapında faaliyet gösteren yaklaşık 13.000 tuzdan arındırma tesisi bulunduğunu söylüyor. Günde yaklaşık 14,7 milyar galon (55,6 milyar litre) içilebilir tatlı su pompalıyorlar. Bu tesislerin çoğu, petrolden elde edilen enerjinin ucuz olduğu, ancak suyun kıt olduğu Suudi Arabistan gibi ülkelerde faaliyet gösteriyor.

Peki Tuzu Sudan Ayırmak için Enerji Nasıl Kullanılır?
Tuzlu sudaki bağları kırmak için iki temel yöntem vardır: termal damıtma ve membran ayırma. Termal damıtma ısı içerir: Kaynar su, tuzu geride bırakarak buhara dönüştürür – toplanır ve soğutularak tekrar suya yoğunlaştırılır.
Membran ayırma tipine ise ters ozmoz denir. Deniz suyu, tuzu sudan ayıran yarı geçirgen bir zardan geçirilir. Teknoloji tipik olarak termal damıtma işleminden daha az enerji gerektirdiğinden, çoğu yeni tesis artık ters ozmoz teknolojisini kullanıyor.
Tuzdan arındırmanın çevresel maliyetleri de vardır. Tuzdan arındırma; deniz bitkilerine, balıklara ve planktonlar gibi küçük okyanus canlılarını öldürebilir ve besin zincirini altüst edebilir. Ayrıca, kalan ayrılmış tuzla ne yapılacağı sorunu da var. Bu aşırı tuzlu suyun okyanusa geri pompalanması yerel su yaşamına zarar verebilir. Bu etkileri azaltmak mümkündür, ancak maliyetler de artar.
Ekonomik ve çevresel engellere rağmen, diğer kaynaklardan gelen suyumuz tükendikçe tuzdan arındırma giderek daha cazip hale geliyor. Yeraltı suyunu aşırı derecede kullanıyoruz, ekonomik ve çevresel olarak karşılayabileceğimizden daha fazla baraj inşa ettik ve erişilebilir nehirlerin neredeyse tamamını kullandık.
Mevcut suyumuzu daha verimli kullanmak için çok daha fazlası yapılmalı ancak dünya nüfusunun artması ve su arzının azalmasıyla birlikte, ekonomik gelgit yakında tuzdan arındırma lehine dönebilir. Ancak bunun ne gibi sonuçlara neden olduğunu artık biliyorsunuz…