Uzakları Yakın Eden Küre: Solucan Deliği
  1. Ana Sayfa
  2. Bilim

Uzakları Yakın Eden Küre: Solucan Deliği

0

Solucan delikleri literatürde, uzayı bükerek iki farklı nokta arasında kestirme yollar oluşturan yapılardır.İsmini ise elma üzerindeki bir kurtçuğun/solucanın elma yüzeyinin herhangi bir yerinde delik açarak karşı taraftaki hedeflediği bölgeye en kısa yoldan tasarruf yaparak geçebilmesinden geliyor.Yani deneydeki solucanımız hedeflediği yere dolambaçlı yoldan gideceğine kısa yolu seçip avantaja çıkıyor.Bizim uzayı bükebilen bu solucan deliğimizde bu benzetmeden yola çıkarak astronomi ölçeğindeki bu devasa rakamları en aza indirgeyerek kısa yol oluşturabiliyor.

Daha iyi anlayabilmek adına küçük bir deney yapalım.Bir kağıdı alalım ve üzerinde birbirine uzak iki nokta işaretleyelim.Daha sonra kağıdı, işaretlediğimiz iki nokta üst üste gelecek şekilde katlayalım.İki nokta arası mesafeyi kağıdın açık halinde giderseniz herhangi bir tünelden yararlanmamış olursunuz. Fakat, noktaların üst üste geldiği kısım iki nokta arası oluşmuş bir tüneldir ve bu tünelden geçebilirsek yoldan tasarruf sağlamış oluyoruz.Üstelik sadece iki mekanı değil, iki zamanı da birbirine bağlayabildiğimiz için zamanda yolculuk yapmamız mümkün olabilir.Bir solucan deliği, uzay-zamanda bulunan bir anla daha önce gerçekleşmiş bir anı birbirine bağlayabilir. Bu şekilde teoriye göre zaman yolculuğu, solucan delikleri aracılığıyla mümkün kılınabilir. Uzay zaman düzleminde bunu yapabilmemiz ise kulağa çok uçuk geliyor olsa da teknolojinin hızla geliştiğine bakılacak olursa yıllar sonra bu mümkün olabilir.

Tünel

Peki yolculuk yapmamız mümkün mü?

Bir solucan deliğini tespit ettiğimizi ve içeri girmek istediğimizi farz edelim.Peki varmak istediğimiz hedefe kadar, tünelin bir diğer ucuna kadar, bu geçit açık kalacak mı? Birçok verilere göre solucan delikleri kısa zamanlı ortaya çıkıp hemen yok oluyor ve bu evrenin diğer bölgelerinde de devam edip tekrar ortaya çıkıncaya dek sürüyor.Yani eğer bir solucan deliğinin içinden geçersek ve daha çıkışa varmadan bu delikle birlikte tünel de yok olursa kuarklarımıza kadar parçalanmamız kaçınılmaz olacaktır.Bu deliği ve tüneli açık bırakabilmek için negatif basınçlı ve negatif yoğunluklu olan bir maddeye ihtiyacımız var.Bunları karşılayabilecek tek madde egzotik madde gibi görünüyor olsa da ileride başka çözümler bulabileceğimiz ise muamma.Egzotik maddeyi biraz daha irdeleyecek olursak fizik alanında normlardan gelen bir sapma yaratır ve negatif enerjili olduğu için ters yer çekimi etkisini gösterir.Yani kütle çekimi solucan deliğini sönümleyerek kapatmaya çalışır, egzotik madde ise burada solucan deliğini kapatmaya çalışan kütleçekimine karşı koyan ters enerjiyi oluşturur diyebiliriz.

Delik dediğimize bakmayın,anlaşılması daha kolay,iki boyutlu halini söylemek daha pratik olduğu için böyle diyoruz.Fakat yaşadığımız evren üç boyutlu olduğu için biz deliği, üç boyutlu hali olan küre halinde görürüz.Bir tünele, tünel diyebilmemiz için giriş-çıkış noktalarının yanında bu noktaları bağlayan bir köprüye de ihtiyacımız var.Bu solucan deliğinin köprüsünün ise dört boyutlu olduğu muhtemeldir.Solucan delikleri ilk olarak 1916 yılında Ludwig Flamm tarafından öne atılmıştır.Flamm, Einstein’ın Genel Görelilik Teorisi denklemlerini elden geçirirken, beyaz delik adını verdiği, kara deliklerin tam tersi özellikteki bir gök cisminin teorik olarak mümkün olabileceğini fark etmiştir. Bir beyaz delik ile bir kara delik arasında bir köprü kurulabileceğini düşünmüştür.1935 yılında Albert Einstein ve Nathan Rosen, Genel Görelilik kuramını kullanarak uzay-zaman içerisinde köprülerin varolduğu önermesinde bulunmuşlardır.

Albert Einstein ile Nathan Rosen

Solucan deliklerinin varlıkları kanıtlandı mı?

Solucan delikleri Genel Görelilik Teorisi ile tutarlı olsa da varlıkları henüz kanıtlanmamıştır.Eğer negatif kütleli bir solucan deliğine denk gelirsek ışığı yer çekimiyle etkiler ve böylece bunları tespit edebiliriz.İlk solucan deliklerinin mikroskobik boyutta (10-33 cm) olduğunu düşünüyor olsakta,sonradan evrenin genişlediğini ve bunun yanında solucan deliklerinin de genişlediğini düşünüyoruz.Fakat bu küreyi tespit edecek olsak hatta bu küre insanların içinden geçebileceği büyüklükte olsa dahi egzotik madde üretip ve bunu solucan deliğine karşı kullanıp rahatlıkla geçebilmemiz günümüz teknolojisiyle mümkün değil.İleride ise bunu yapabilmemiz kuvvetle muhtemel çünkü egzotik maddeyi üretip elimizde tutacak ve bunu solucan deliğine karşı kullanacak bir teknolojiye sahip olacaksak şüphesiz insanlar denemekten kaçınmayacaktır.Zaman zaman bilim kurgu filmlerinde denk geldiğimiz bu yüksek teknolojiyle başarı getirten her düşünce ileride hayalden hayata dönüşebilir.Hayallerimizin hayata dönüştüğü bir Dünya dilerim hepimize, tüm insanlığa..

    İlginizi Çekebilir

    Yazar Hakkında

    Ne Düşünüyorsun?