Pisagor, M.Ö. 6. yüzyılda yaşamış bir Yunan filozof ve matematikçidir. Bu nedenle, çocukluğu hakkında bilinenler çok sınırlıdır ve kesin olarak bilinmemektedir. Ancak, Pisagor’un Samos (Sisam) adasında doğduğu ve burada büyüdüğü bilinmektedir. Ayrıca, babasının bir gemi inşacısı olduğu ve matematiğe oğlunu erken yaşta tanıştırdığı söylenmektedir.
Önemli bir matematikçi olarak geometrinin kurucularından sayılır ve “Pisagor Teoremi” olarak bilinen geometrik bir teorem ortaya atmıştır. Ayrıca, bir mistik felsefe hareketinin kurucusu olarak da bilinir.
Bu felsefe hareketi, mistik bir inanca dayalı bir din olarak kabul edilir ve üyeleri, matematiksel prensipleri kullanarak gerçekliğin ve doğanın sırlarını açığa çıkarmayı amaçlamışlardır. Pisagor felsefesi, doğayı ve insanı matematiksel kavramlarla açıklamayı öneren bir felsefe olup, doğayı ve insanı matematiksel kavramlarla açıklamayı öneren bir felsefe olup, insanın doğayı anlamasının ve yönetmesinin anahtarının matematiğe dayandığına inanılırdı.

Pisagor Bize Ne Anlatıyor?
Pisagorculuk, M.Ö. 5. ve 4. yüzyılın ilk yarısında faal olan bir grup filozofun felsefesi olarak kabul edilir. Bu filozofları Aristoteles “sözde Pisagorculardan” diye nitelerken, Platon da onlara atıfta bulunur. Aristoteles’in “sözde Pisagorculardan” sözü, o dönem bu düşünürlerin Pisagorculardan olarak bilindiğini ve aynı zamanda kendileriyle Pisagoras arasındaki gerçek bağlantının da tartışılır olduğunu gösterir.
Aristoteles bu Pisagorculardan hiçbir isim vermez, ancak onlara atfettiği felsefe, Philolaus of Croton’un (M.Ö. 470-M.Ö. 390) kırıntılarında bulunana çok benzerdir. Bu nedenle, Philolaus ve onun devamcısı Eurytus bu Pisagorculardan en önemlileri olarak kabul edilebilir. Philolaus, sınırlayıcıları ve sınırsızları birinci ilkeler olarak kabul eder ve evreni anlama konusundaki sayının rolüne vurgu yapar.
Aristoteles, bu öyle adlandırılan Pisagorculardan bir diğer grubu da belirtir ve onların çiftler tablosu olarak bilinen bir dizi temel ilkeyi oluşturduklarını belirtir. Platon’un Pisagorculardan tek olarak bahsettiği bölüm, onların çağdaş müziğin sayısal yapısını aramalarıdır ve muhtemelen Archytas’a (M.Ö. 420-M.Ö. 350) bir atıftır. Archytas, Philolaus sisteminden yola çıkarak kendi gelişmiş sayısal orantılı dünya görüşünü ortaya koyar.