Sigmund Freud Ne Anlatıyor?
  1. Ana Sayfa
  2. Ne Anlatıyor?

Sigmund Freud Ne Anlatıyor?

0

Şüphesiz hepimiz, hayatımızda bir kere bile olsa bu ismi duyduk. Freud, Freudyen bakış açısı, psikanaliz, hipnoz, rüyalar analizi, narsisizim, bilinçaltı, tabular, ego, süperego ve id gibi modern psikolojinin temel basamaklarını oluşturan onlarca kavram öne sürmüş ve hatta tarihi kaynaklara girerek dinler, din tarihi ve gelenekleri hakkında önemli kişiliklerin ruhsal çözümlemelerini yapmış, üçten fazla dil bilen önemli bir bilim insanı ve psikolog. Tabii toplum, onu “Ya bu, şu her şeyi cinsellik olan adam değil mi ?” olarak biliyor. Peki gerçekten öyle mi? Şimdi gelin bu ilginç ama bir o kadar zeki kişiliğe bir göz atalım.

Hayatı ve Yaratımları

  • Sigismund Schlomo Freud, 6 Mayıs 1856 tarihinde Avusturya-Macaristan’a bağlı Freiberg kasabasında dünyaya geldi. Babası, Yahudilerin kimlikleşmiş işi haline gelen, tüccarlıkla meşguldü. Babasının işi dolayısıyla hayatının neredeyse tamamını geçireceği Viyana’ya yerleştiğinde 4 yaşındaydı. Goethe gibi yazarlardan etkilenerek Viyana Üniversite’sinde tıp okumaya karar verdi. Üniversite yıllarında Yahudi olduğundan dolayı ayrımcılığa uğruyordu.
  • Tıp fakültesinde okurken hayvan ve insan beyninin sinir yapıları üzerine yoğunlaştı. 1881’de mezun olduktan sonra 1883’te T. Meynert’in psikiyatri kliniğine asistan olarak girdi. 1885’te aldığı bir bursla Paris’e giden Freud, buradaki akıl hastalığına sahip kişilerle olan çalışmalarından sonra, akıl hastalığına sahip kişilerin bu hastalıklara fiziksel ya da doğal bir nedenden ötürü değil, psikolojik travmalardan dolayı sahip olduklarını ileri sürdü.
  • 1886 yılında Berlin’e geçti ve burada çocuk sinir sistemi hastalıkları üzerine çalıştı. Aynı yıl Viyana’ya geri dönüp 4 yıldır nişanlı olduğu Martha Bernays’la evlendi ve bu birliktelikten 6 çocuğu oldu. Yine aynı yıl bir psikiyatri kliniği açan Freud, hayatı boyunca yaptığı neredeyse bütün çalışmalarını bu kliniğe gelen hastalardan topladığı verilerle yapmıştır. Kliniğe gelen hastalara hipnoz ve serbest çağrışım tekniğini uygulamış, aldığı notlar ve hastalar üzerinde yaptığı deneylerle ileride ortaya çıkartacağı bilinçaltı, baskılanmış hisler ve istekler, saklı kalmış korkular ve psikanaliz gibi kuramların temelini atmıştır. 1895 yılında Breuer ile birlikte “Histeri Üzerine İncelemeler” kitabını yayımladı.
  • 1896 yılında babasının ölümü onu derinden etkiledi ve bu süreçte kendini çözümlemeye çalıştı. Histeri hastalığının cinsel nedenselliği üzerine verdiği bir konferans sansasyon yarattı ve on yıl kadar toplumdan bir bakıma dışlanarak yalnız kaldı. Kendini klinikteki hastalarına ve benliğine veren Freud, 1897′ de Oedipus Kompleksi(karşı cinsteki ebeveyne karşı duyulan sevgi ve sahiplenme, kendi cinsindeki ebeveyni dışlama ya da yok etme güdüsü) ve Düşlerin Yorumu(rüyaların arkasında yatan sebepler ve bilimselliği üzerine bir kitap) eserlerini ortaya çıkardı.

Annesinin tartışmasız gözdesi olmuş bir erkek, ömür boyu bir fatih olma duygusunu, çoğu zaman gerçek başarıya götüren özgüveni içinde barındırır.

-Sigmund freud

Eğitim

  • 1902’de Viyana Üniversitesi’ne nöropatoloji profesörü olarak çalışmaya başladı. Burada çalışırken “Çarşamba Günleri Toplantısı” altında bir araya gelen takipçileri ve öğrencileri, onun ve akımlarının destekçileri haline geldiler. 1907’de Freud’u ziyaret eden ve bu sohbetlerden sıkı bir takipçisi olan Jung, aynı yıl Zürih’te Freud derneğini kurdu. Bir yıl sonra 1908’de Viyana Psikanaliz Derneği kuruldu. Jung, Freud’un yakın bir dostu ve meslektaşı haline geldi ve ilerleyen yıllarda Freud’la birlikte ABD’ye konferanslar vermek için gitti ancak zamanla birbirlerinden uzaklaştılar.

Zihin bir buzdağı gibidir. Yalnızca yedide biri suyun üzerinde görülebilir.

-Sigmund freud

Ağır bir puro ve tütün ürünleri bağımlısı olan Freud’a 1923 yılında damak kanseri teşhisi kondu ve 33 tane operasyon geçirdi. 1938’de Nazi Almanya’sının Avusturya’yı ihlakıyla bir Yahudi olarak Viyana’yı terk etmek zorunda kaldı ve Londra’ya yerleşti.

Sigmund Freud olmak

İnsanı, en temelinde, uygarlık seviyesinde birer hayvan olarak ele almış, dürtüler ve güdülere yeni bir bakış açısı kazandırmış, herkesin içinde her türlü his ve arzunun bir parça var olduğunu ve bunların rüya veya sanat eserlerinde ortaya çıktığını öne sürmüş, her davranışın mutlaka bir sebebi olduğunu ve bunda çocukluğun önemini vurgulamış, insanın hayatında yaşadığı sansür ve baskılanmanın topluma zararlarını göstermiş, hasta yatağında yatarken bile çalışmalarına devam ederek narsisizmi ortaya atmıştır.Saymakla bitmeyecek ve her biri ayrı bir yazının konusu olabilecek onlarca fikir…

Özgürlük medeniyetin insana bir armağanı değildir. Hiç medeniyet yokken insanoğlu çok daha özgürdü

-Sigmund freud

Son zamanlar

Prensip gereği kişisel not ve analizlerinin hepsini yakmıştır. 83 yaşına basan Freud, acılarına dayanamamış ve doktorundan ötenazi talebi üzerine 23 Eylül 1939 yılında vefat etti. Bizzat benim, hayranı olduğum ve herkesin kendisinden bir parça bulabildiği bu kişiliği saygıyla anıyorum.

Dipnot: Aşağıya bıraktığım sözler, onun kişiliğinin ve görüşlerinin birer yansımasıdır.

Acı çekme karşısında, hiçbir zaman aşık olduğumuz zamanki kadar savunmasız değiliz.

-Sigmund freud

Din bir yanılsamadır ve gücünü içgüdüsel isteklerimize uygun düşmesinden alır.

-Sigmund freud

İnsan komplekslerini ortadan kaldırabilmek adına kendini hırpalamaktansa onlarla yaşamayı öğrenmeli; çünkü kompleksler onun hal ve hareketlerine yön veren gayet meşru güçlerdir.

-Sigmund freud

Erkek sevdiği zaman arzu yoktur; arzuladığı zaman ise, aşk yoktur.

-Sigmund freud

Kendini öldürme arzusu, daha derinde; başkalarını öldürme arzusunun projeksiyonudur.

-Sigmund freud

Sanat, çocukluk tecrübelerinin büyüklüğe aktarılmasıdır.

-Sigmund freud

Her insan gördüğü rüyanın tabiridir.

-Sigmund freud

Özür dilemek, sizin haksız olduğunuz manasına gelmez. Karşınızdaki insana verdiğiniz değerin, egonuzdan yüksek olduğunu gösterir.

-Sigmund Freud

Kaynakça: https://en.wikipedia.org/wiki/Sigmund_Freud

    Yazar Hakkında

    Ne Düşünüyorsun?