Boychoir
Stet derslerine karşı ilgisiz müziğe ilgili yetenekli bir öğrencidir. Babası onu terk etmiştir. Annesinin ise Alkol bağımlılığı bulunmaktadır. kötü şartlar altında bir evde yaşamaktadırlar. Stet Evde Annesiyle ilgilenir. Annesini çok sevmektedir öyle ki okulda bir çocuğu annesiyle ilgili kötü imalarda bulunduğu için aralarında çıkan kavga da döver. Okula gelen özel bir okulun uluslararası çocuk korosunu yöneten carvelle’e öğretmenlerinden biri stet’i tavsiye eder. Stet çekingen bir çocuktur bu sebeple Carvelle onu dinlemek için geldiğinden şarkı söylemeden kaçar. Öğretmeni stet’in eğitiminin yetenekli olduğu alanda ilerlemesini ister çünkü stet başka bir şeye ilgi duymamaktadır. Stet içine kapanık sosyal olmayan bir çocuktur. Kimseyle tam olarak iletişim kurmaz. Annesi bir trafik kazasında vefat eder.
12 yıldır görmediği babası gelir ve onu Carvelle’in bulunduğu okula paralı olarak bırakır. bu paralı ve yatılı olan okulda diğer çocuklardan geride olan stet akran zorbalığına uğrar lâkin öğrenmeye çalışmayı sürdürür. öğretmenleri ondan şikayetçidir çünkü nota okumayı bile bilmemektedir. Sadece dersleri ve öğrencileri izler, gözlem yaparak öğrenmeye çalışır. Babası onu bırakıp gitmiştir ve yalnızdır. Arkadaşı da yoktur. Carvelle idealist ve katı bir öğretmen olarak öğrencilerinin yeteneklerini ortaya çıkartıp azimle çalışmalarını sağlamak için onları zor yoldan motive etmekten azarlamaktan bağırmaktan geri durmaz. İlk başlarda pek üstüne gitmez fakat stet’in yetenekli olduğununda farkındadır.
Stet’e Karakterini düzeltmesi kurallara uyması için uyarılarda bulunur. Bu noktada daimici bir öğretmen olan Carvelle’in prensipleri katıdır. Azimli bir genç olan stet ise arkadaşından akran öğrenmesini kullanıp notaları öğrenmeye başlar. Notaları öğrendikten sonra kimsenin duymadığı nota aralıklarını duyarak Carvelle’in dikkatini çeker bu sebeple Carvelle Stet’in üstüne daha çok düşer. Carvelle’in Stet’e yaptığı baskı daha çok artar ama stet kararlıdır koroya girecek ve başarılı olacaktır. Eğitimini başka bir şekilde devam ettiremeyeceğinin bilincindedir ve olanaklarını sonuna kadar kullanmak ister çünkü okuduğu okulun olanaklarıyla bu özel okulun olanakları bir değildir. Bu eşitsizliği başarıyla ortadan kaldırmaya çalışacaktır ve tek şansı müzik yapmak; şarkı söylemektir. Çünkü annesi de babası da yanında yoktur. Tek başına olduğunun bilincindedir bu yüzden de şevki çok fazladır. Noel tatilinde gidecek yeri olmadığından okulda kalır, ve kendi başına sesini geliştirir. Çünkü öğrenmeyi öğrenmiştir artık kendini istediği şekilde geliştirebilir çalıştığı sürece bunun farkındadır. Okulun fiziksel özelliklerini çalışmak için etkili bir şekilde kullanır. Kurallara uymaya daha özen gösterir bir öğrenci olmaya başlar ve öz denetimini artırır. Okul açıldığında daha iyi bir öğrenci olmuştur. Değişimi öğretmenler tarafından fark edilir lâkin Carvelle hala onun karakterini düzeltmesi gerektiğini düşünür ve çocukluğunda onun geçtiği yollardan geçtiğini söyler. Başarmaktan başka çaresi olmadığının üzerinde katı bir şekilde durur hatta Bağırır ve azarlar bu noktada İdealist daimici disiplinli bir öğretmen tavrı takınır ve koroya girmek istiyorsa yapması gerekenleri söyler. Stet odasına çıktığında koro kıyafetini görür ve okuldaki diğer öğrencilerle işbirliği yapmayı, birlikte çalışmayı öğrenir. Öğrencilerle kurduğu iletişim verimlidir. Artık o da çalışma ve azimle bu okulun bir parçasıdır. İlk gösteriye Carvelle babasını da çağırır babası ailesiyle gelir ve stet’i izler isteksiz bir şekilde. Stet çok başarılı olur en iyi iki öğrenciden biri kendisidir. Okul büyük bir konser için teklif alır. Stet buna çok çalışır Fakat onu kıskanan en iyi iki oğrenciden diğeri stet’in annesinin hüküm fotoğrafını yasal olmayan bir şekilde ele geçirip ( dolaptan çalarak ) okula yayar. Çok sinirlenen stet Öğrenciyle kavga eder. Ve disipline gönderilir iki suçtan dolayı öğrencilerin atılması konuşulur lâkin konserde iki öğrenciye de ihtiyaç vardır atılmazlar. Stet birinci vokal olarak sahneye çıkar ve başarıyla söyler ilahiyi. Herkesin takdirini toplar babasının bile. Okula gittiğinde ergenliğe girmiştir ve sesi artık o derece tiz çıkmayacaktır. Okuldan ayrılmaya karar verir Carvelle’e ve öğretmenlerine teşekkür eder trenle deniz aşırı bir ülkeye gidecektir Carvelle in tavsiye mektubuyla fakat Carvelle babasının geldiğini söyler. Babasının karısıyla tanışır ve eve dönerler.
Bu filmde idealist bir öğretmenin, Yokluk içinde, zor şartlarda büyüyen, eğitim olanağı kısıtlı, dik başlı, kural tanımaz bir çocuğun içindeki yeteneği görerek onu katı bir şekilde disipline etmesiyle çocuğun içine kapanık karakterinin nasıl da arkadaş canlısı, iletişimi kuvvetli, kendi öğrenmelerinden sorumlu, öz denetim sahibiz, öğrenmeyi öğrenmiş, gözlem yeteneği güçlü, kendi kararlarını verebilen ve davranışlarının sonuçlarının farkında başarılı bir öğrenciye dönüştüğünü görüyoruz ve eğitimin her koşulda ne derece önemli olduğunu tekrar kavrıyoruz ve İsteyen uğrunda azimle çalışan herkesin başarılı olacağının farkına varıyoruz bu noktada bu film farklı sıkıntılarla mücadele eden bireylere güzel bir örnek niteliği taşıyor. Çocukların birbirine karşı iyi ve kötü davranışlarının onları ne derece etkilediğini de görüyoruz bu noktada akranlar arası iletişim ve işbirliğinin de gerekli ve verimli olduğunu söyleyebiliriz. Öğrencilerin de pek tabii olarak öğrenmeyi öğrenmesinin kıymetini görüyoruz. Bu açılardan dolayı Film eğitimci ve öğrenci açısından değerli ve izlenilmesi yaralı bir yapım olduğunu bize ziyadesiyle gösteriyor.
